Avrupa Birliği, basın özgürlüğü açısından tarihi bir adım attı. Avrupa Medya Özgürlüğü Yasası (EMFA), gazetecilerin ve medya kuruluşlarının daha güçlü korunmasını amaçlayan düzenlemelerle 9 Ağustos 2025 Cuma günü yürürlüğe girdi.

Yasa; gazetecilere yönelik casus yazılım kullanımının sınırlandırılması, devlet reklamlarının şeffaflığı, kamu yayıncılığının siyasi etkilerden arındırılması ve sosyal medya platformlarının bağımsız içerikleri keyfi olarak kaldırmasının önlenmesi gibi önemli maddeler içeriyor.

Gazetecilere daha güçlü koruma

Yeni düzenleme ile birlikte gazetecilere ve bilgi kaynaklarına yönelik güvenlik önlemleri artırılıyor. Özellikle Macaristan ve Polonya’da gazetecilere karşı Pegasus gibi casus yazılımların kullanıldığına dair iddiaların ardından, EMFA, bu tür yazılımların sadece ulusal güvenliğin ciddi biçimde tehdit altında olduğu durumlarda ve son çare olarak kullanılabileceğini hükme bağlıyor.

Zara'nın iki reklamı yasaklandı: Sebep, kullanılan manken
Zara'nın iki reklamı yasaklandı: Sebep, kullanılan manken
İçeriği Görüntüle

Kamu yayıncılığına bağımsızlık güvencesi

Yasa kapsamında, kamu yayıncılığı yapan kurumların yöneticilerinin siyasi müdahaleye açık şekilde atanmasının önüne geçilmesi, finansmanlarının ise istikrarlı ve adil olması hedefleniyor. Aynı zamanda devlet reklamlarının hangi medya kuruluşlarına hangi ölçütlerle verildiği şeffaf hale gelecek.

Yeni bir denetim organı kuruluyor

EMFA’nın uygulanmasını ve ihlallerin izlenmesini sağlamak için Avrupa Medya Hizmetleri Kurulu (European Board for Media Services) kurulacak. Bu kurul, AB üyesi devletlerin düzenleyici kurumlarıyla iş birliği içinde hareket edecek.

AB yetkililerinden açıklamalar

AB Komisyonu'nun Demokrasi, Adalet ve Hukukun Üstünlüğünden sorumlu üyesi Michael McGrath, yasanın yürürlüğe girmesini “AB’de basın özgürlüğü açısından bir dönüm noktası” olarak değerlendirdi:

“Vatandaşlar artık aldıkları haberlerin siyasi ya da ticari bir gündemle değil, gerçeklerle şekillendiğine daha fazla güvenebilecek.”

Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi Başkanı Nela Riehl ise, yasanın yalnızca kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Üye ülkelerin tüm kurallara titizlikle uyması şart. Aksi takdirde bu kazanım anlamını yitirir.” dedi.

Basın özgürlüğüne yönelik tehditler gündemde

Avrupa Komisyonu’nun son Hukukun Üstünlüğü Raporları, Macaristan, Polonya ve Yunanistan gibi ülkelerde basın özgürlüğünde gerileme, gazetecilere yönelik baskı ve tehditler ile medya çoğulculuğunun zayıflaması gibi riskleri işaret ediyor. Ayrıca Malta'da Daphne Caruana Galizia ve Slovakya’da Jan Kuciak, yaptıkları haberler nedeniyle suikasta kurban gitmişti.

Basın özgürlüğüne evrensel vurgular

Medya Özgürlüğü Yasası, Avrupa Birliği’nin medya alanındaki ilk kapsamlı düzenlemesi olma niteliği taşıyor. AB kurumları, bu adımın dünya genelinde basın özgürlüğünü teşvik edecek bir örnek oluşturmasını da bekliyor.

Kaynak: Euronews Türkçe