62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 26 Ekim 2025’te belgesel gösterimleriyle başladı. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda gerçekleştirilen ilk söyleşide yönetmen Esin Özalp Öztürk, soğan hasadı işçilerinin yaşamını anlattığı “Işığın Hasadı” filmini izleyiciyle paylaştı.
Öztürk, filmde tarım işçilerinin zorlu koşullarına ışık tuttuğunu belirterek, “Kadınlar ilk günlerde konuşmak istemedi, sonra hikâyelerini paylaştılar. Film bittiğinde izleyip ‘Abla bu kadar güzel olacağını bilseydik seni bu kadar uğraştırmazdık’ dediler” dedi.
Seyirciden gelen “Işıklı günler görecek miyiz?” sorusuna Öztürk, “Soğan tarlasında altı yaşındaki çocukların elinde makas var. Biz o ışıklı günler için uğraşıyoruz” yanıtını verdi.
“Vefalı Galip”te bir yüzyıllık futbol hafızası
Festivalde gösterilen bir diğer belgesel “Vefalı Galip”, 101 yaşındaki Kurtuluş Savaşı gazisi ve efsane futbolcu Galip Haktanır’ın yaşamını konu aldı. Yönetmen Gökçe Kaan Demirkıran, Haktanır’ı 96 yaşındayken tanıdığını belirterek, “1937’de futbola başladığında formalarında numara bile yoktu. O kuşağın futbol anlayışı bambaşkaydı” dedi.
Filmin danışmanı Fethi Aytuna, Haktanır’ın notlarının daha sonra İletişim Yayınları tarafından kitaplaştırıldığını aktardı. Demirkıran, Ayhan Işık’ın röportajlarından Haktanır’ın öğretmenlik yaptığına dair bilgilere ulaştığını ve belgeselin İran, Sırbistan ve İtalya’da ödüller kazandığını belirtti.
“Filos” belgeselinde Halikarnas Balıkçısı’nın izleri
Günün son gösterimi, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)’nın sürgün yıllarını anlatan “Filos” belgeseline ayrıldı. Söyleşiye yönetmenler Nurdan Tümbek Tekeoğlu ve Orhan Tekeoğlu, yazar Meltem Ulu ve yazarın torunu Kuki Kutup katıldı.
Orhan Tekeoğlu, Meltem Ulu’nun kitabını okuduktan sonra projeyi hayata geçirmeye karar verdiğini belirterek, “Cevat Şakir’i hiç tanımadığımızı fark ettim. Bodrum’u Bodrum yapan kişi oymuş” dedi.
Kuki Kutup, dedesinin mirasını “Bahçenizde bir fesleğen varsa, salatanıza nane katıyorsanız o size dokunmuştur” sözleriyle anlattı. Meltem Ulu ise, “O, sürgünde bile insan olmanın erdemini korudu. Denize kavuşunca yeniden doğdu” ifadelerini kullandı.
Festival, 27 Ekim’de ulusal uzun metraj seçkisiyle devam edecek.
