Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu. 18 gün süren aramaların ardından genç kadının cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulundu. Dosyada bir yıl geçmesine rağmen ilerleme sağlanamadı; soruşturma halen gizlilik kararıyla yürütülüyor.
Adli tıp raporlarında Kabaiş’in bedeninde iki erkeğe ait DNA ve atletinde bir kadına ait kan lekesi bulundu. Ancak bu izlerin kimlere ait olduğu belirlenmedi. Ailenin avukatları, gizlilik kararının süreci zorlaştırdığını ve delillerin etkin şekilde araştırılmadığını vurguluyor.
“Ne olduysa yurtta oldu”
Anne Aygül Kabaiş, kızının sudan korktuğunu ve intihar ihtimalini kesinlikle reddettiklerini söyledi: “Rojin suya girmezdi. Ne olduysa okulda oldu, yurdun da parmağı var işin içinde.” Yurttan aileye kaybolma bilgisinin 24 saat gecikmeli verildiğini belirten Kabaiş, bu gecikmenin hayati delillerin kaybolmasına yol açtığını dile getirdi.
Kabaiş, kızının kaybolmadan önce oda arkadaşıyla yaptığı son görüşmeye dikkat çekerek, “Şarjı götürmüşsün, ne biliyorsan gel söyle. Bugün saklıyorsun ama yarın saklayamazsın” diye seslendi. Aile hem yurda hem üniversiteye dava açtıklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
“İntihar değildi, failleri bulunmalı”
Anne Kabaiş, “Rojin intihar edecek biri değildi. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Failleri bulunana, cezalarını çekene kadar peşlerinde olacağız” dedi. Aile, Van ve Amed Barosu ile birlikte hukuki mücadelesini sürdürüyor.