Açık Radyo’nun “Barışa Bir Şans” programında Ömer Madra ve Özdeş Özbay’ın sorularını yanıtlayan gazeteci Burcu Karakaş, iki ana başlıkta güncel gelişmeleri aktardı: 27 yıldır süren Pınar Selek davasının dünkü (son) duruşması ve TBMM Barış Komisyonu gündemi. Programın podcast’ine iTunes / RSS üzerinden erişilebiliyor.

“Yılan hikâyesine dönen” Selek davası 2 Nisan 2026’ya ertelendi

Karakaş, Pınar Selek davasının “Türkiye yargı pratiğinde eşi benzeri görülmemiş” bir örneğe dönüştüğünü belirterek, yerel mahkemenin beraat kararlarının Yargıtay tarafından defalarca bozulması nedeniyle sürecin 27 yılı aşan bir zamandır sürdüğünü vurguladı.

Pınar Selek çeyrek asırdır yargılanıyor: 1998'den bugüne Mısır Çarşısı  davasında ne oldu?

  • Duruşma ayrıntıları: Avukatlar Akın Atalay ve Bahri Belen söz aldı; duruşma 11.00 sularında başlayıp yaklaşık 40 dakika sürdü ve 2 Nisan 2026 tarihine ertelendi.

  • Uluslararası ilgi: Başta Fransa olmak üzere çok sayıda yabancı avukat, milletvekili ve akademisyen salondaydı.

    Yerlikaya: Düşen jetin kara kutusu bulundu
    Yerlikaya: Düşen jetin kara kutusu bulundu
    İçeriği Görüntüle
  • Olayın hatırlatması: Mısır Çarşısı patlaması kapsamında yargılanan sosyolog-yazar Selek hakkında dört ayrı beraat verilmesine rağmen süreç sürüyor. Bilirkişi raporlarında patlamanın bomba değil tüp kaçağı olduğu tespitlerine karşın yargılama devam ediyor. Selek, bu nedenle uzun süredir Türkiye’ye dönemiyor; geçmişte kötü muamele ve işkence iddiaları da gündeme gelmişti.

  • Karakaş, “Gerçekten çok yıpratıcı ve artık işkenceye dönüşmüş bir süreç” ifadesini kullandı.

Karakaş ayrıca, HDP soruşturması kapsamında tutuklu olan gazeteci Ercüment Akdeniz’in yarın görülecek duruşmasına da dikkat çekerek, “tahliyesini bekliyoruz” dedi.

Barış Komisyonu: Bu hafta toplantı yok, dinlemeler sona yaklaşıyor

Programın ikinci bölümünde TBMM Barış Komisyonu ele alındı. Karakaş, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in açıklamalarına atıfla, MİT Başkanı, Dışişleri ve Adalet Bakanlarının bu hafta için planlanan sunumlarının bakanların programına uymaması nedeniyle ertelendiğini, komisyonun bu hafta toplanmayacağını söyledi.

BARIŞ SÜRECİ- Komisyona ara verildi | Rudaw.net

Geçtiğimiz haftanın 15. toplantısında gençler ve kadınlar konuştu

  • Gençlik sunumları:

    • Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turan, Doğu ve Güneydoğu’daki 17 ilde 2 bini aşkın gençle yapılan görüşmelerde “katılımcıların kendilerini hem Kürt hem Müslüman gördüğünü”, ulusal kimlik yerine iman/aidiyetin öne çıktığını söyledi; kardeşlik projesinin bu eksende mümkün olabileceğini savundu.

    • Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor) Genel Koordinatörü Hasan Oğuzhan Aytaç, “Gençler bu sürece ve bu komisyona güven duymuyor” diyerek gençler–siyaset arasındaki güven ilişkisinin bittiğini vurguladı.

    • Genç Barış İnşaatçıları Derneği’nden Baran Yalçınkaya, Selahattin Demirtaş’ın sürece katkısının önemini belirtip süreçte olmamasının sembolik ve pratik eksiklik olduğunu söyledi. Aynı dernekten Rona Şenol, somut adımlar atılmadan toplum desteğinin kırılganlaşacağını ifade etti.

    • TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Tuba Arslan, 300 bini aşkın üye ve 81 il teşkilatıyla sürece katkıya hazır olduklarını, “barışın sadece askeri barışla değil gönül bağıyla” mümkün olacağını söyledi.

  • Kadınların sunumları ve gerginlik:

    • Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’nden Ruşen Seydaoğlu, askerî operasyonların durması ve tezkerelerin iptali olmadan barışın konuşulamayacağını; barışın kadınlar için güvenli yaşam koşullarıyla toplumsallaşabileceğini belirtti.

    • Aynı inisiyatiften Feride Eralp, 2015–2016 sokağa çıkma yasakları döneminde JÖH ve PÖH mensuplarının Cizre, Yüksekova, Nusaybin gibi ilçelerde kadınların yatak odası aynalarına rujla tecavüz tehditleri yazdığını hatırlattı; fotoğraflar gösterdi ve bunu İsrail askerlerinin uygulamalarına benzetti.

    • Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin herhangi bir yerinde münferit olmuş bir olayın… İsrail’in işgal altındaki eylemleriyle benzetilmesini reddediyorum” diyerek Meclis çatısı altında bu söylemin kabul edilemeyeceğini söyledi. Ayrıca, “Geçmişin acıları üzerinde konuşarak bugünkü barışı inşa edemeyiz” ifadesiyle tartışma yarattı.

    • Karakaş, insan hakları raporları ve tanıklıklarda bu eylemlerin münferit olmadığının belirtildiğini anımsatarak, hakikatle yüzleşmeden barışın inşasının mümkün olup olmadığını sordu.

Kürtçe, ana dil ve tutanaklar tartışması

Karakaş, Barış Anneleri’nin komisyondaki konuşmalarında Kürtçe ifadelerin tutanaklara “Türkçe olmayan kelime” notuyla geçtiğini, Meral Danış Beştaş’ın çeviri önerisine rağmen Kürtçe konuşmaya izin verilmediğini hatırlattı. Nezahat Teke’nin “Kürtçe konuşsam kendimi daha iyi ifade ederdim” sözlerini aktaran Karakaş, barış inşasında ana dilin görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Barış Anneleri'nin Kürtçe konuşturulmaması: “Komisyon'da 'bilinmeyen dil'  ayıbı aşılmalı”

Kurtulmuş’un Diyarbakır teması: Kürtçe şiir, 2 trilyon dolar maliyet, “Bu sefer başaracağız”

Numan Kurtulmuş, geçtiğimiz hafta Dicle Üniversitesi akademik yıl açılışı için Diyarbakır’a gitti; ardından sivil toplum buluşmasına katıldı. Heyette AKP’li vekiller (Abdülhamit Gül, Cüneyt Yüksel, Şengül Karslı, Selami Altınok, Kemal Çelik, Mehmet Sait Yaz, Ayşe Böğürler, Cevahir Asuman Yazmacı, Gökhan Diktaş, Burhan Kayatürk, Abdurrahman Babacan, Ersan Aksu, Cahit Özkan), CHP’den Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti’den Celal Fırat ve Cengiz Çandar, Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ile HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu yer aldı.

  • Bölgesel vurgu: Kurtulmuş, İsrail’in Lübnan’a saldırıları bağlamında, “Orta Doğu’yu kan gölüne çevirmek istediği açıktır; ortak kimliğimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız” dedi.

  • Türkiye içi mesaj: “Silahları değil; özgürlük, barış ve birliği konuşacağımız bir yaşamı inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullandı; “Bence önemli bir kısmı da bu sefer başaracağız” dedi.

  • Ekonomik maliyet: “Türkiye, alternatif maliyetlerle birlikte en az 2 trilyon dolarını bu mücadelede harcamıştır” diyerek savaşın ekonomik yükünü vurguladı.

  • Kürtçe şiir ve ana dil: “Bu ülkede kimse dilini kullanmak istediği için sorgulanamaz” diyerek Kürtçe bir şiir okudu; Meclis’in resmî X hesabından da paylaşıldı. Basın sorularına, bunun “kardeşliğe ve esenliğe katkı sağlayacağı” yanıtını verdi. Karakaş, Diyarbakır’da Kürtçe şiir okunmasının daha önce komisyonda Kürtçe’ye getirilen sınırlamalara yönelik eleştiriler sonrası “durumu toparlama” çabası olarak da yorumlandığını aktardı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, “26 yıl sonra bir Meclis Başkanı’nın bu kadar kapsayıcı, katılımcı ve çoğulcu bir buluşma gerçekleştirmesi barış ve demokrasiye olan özlemimizi artırıyor” dedi.

Yol haritası: Kapalı oturumlar, ortak rapor ve “süreç yasası”

Karakaş’ın T24’ten Ceren Bayar’ın haberlerine de atıfla özetlediği takvime göre:

  • Dinlemeler sona yaklaşıyor. Bir sonraki toplantıda MİT Başkanı ile İçişleri ve Millî Savunma Bakanları basına kapalı oturumlarda sahadaki son durumu anlatacak.

  • Parti raporları: Her parti özgün bir rapor sunacak; sonra bu ortaklaştırılarak nihai rapora dönüştürülecek.

  • Rapor yazımı: Raportör/alt komisyon yöntemleri tartışılıyor. Ortaya çıkacak metin teknik rapor değil, yasal düzenleme önerileri içeren bir çerçeve olacak.

  • Meclis süreci: Rapor Genel Kurul’a sunulacak; öneriler ihtisas komisyonlarında “yasa teklifi” haline getirilecek.

  • Süreç yasası: Sürece özel bir “kod kanun/süreç yasası” çıkarılması; devamında TCK ve TMK gibi yasalarda değişiklikler planlanıyor.

Programın kapanışında Ömer Madra, bölgesel bağlam açısından Suriye Demokratik Güçleri (SDG) cephesindeki “Suriye ordusuna katılım için mekanizma” açıklamasını anımsatarak, bunun komisyon çalışmalarını kolaylaştırabilecek bir gelişme olabileceğini söyledi.

Karakaş, “süreç artık hızlanıyor gibi görünüyor” diyerek hem Selek davasındaki takvimi hem de Komisyon’un rapor ve yasa hazırlıklarına geçişini yakından izlemeyi sürdüreceklerini vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi