DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK’nın Türkiye’den çekilme kararının ardından düzenlenen basın toplantısında, “sürecin birinci aşamasının tamamlandığını” belirterek, bundan sonraki dönemin “hukuki ve siyasi düzenlemelerle toplumsal barışın inşa edileceği bir süreç” olacağını söyledi.
“Dün ülke olarak çok kritik ve anlamlı bir adıma tanıklık ettik. PKK, tüm güçlerini Türkiye sahasından çektiğini açıklayarak çözüm ve barışta ısrarcı olduğunu ilan etti. Bu, yeni bir dönemin kapısını açan bir adımdır. Artık kucaklaşma, birleşme ve kardeşlik zamanıdır.”
Bakırhan, geçmişin acılarından ders çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, “Yirminci yüzyıl çatışmaların ve kayıpların yüzyılıydı; yirmi birinci yüzyıl barışın, eşitliğin ve demokratik cumhuriyetin yüzyılı olmalıdır” dedi.
“İkinci aşama: Hukuki ve siyasi düzenlemeler”
DEM Parti Eş Genel Başkanı, artık silahlı dönemin kapandığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Birinci aşama kapanmıştır. Silahların yakılmasının ve çekilmenin ardından şimdi çok daha kritik olan ikinci aşamaya, yani hukuki ve siyasi adımlarla toplumsal barışa geçiş zamanıdır. Süreç yasalarla, haklarla, özgürlüklerle ilerlemelidir. Siyaset dili güçlendirilmelidir.”
Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın barış sürecindeki rolüne de değinerek, “En çetin koşullarda bile siyasi çözümden yana tavır geliştirdi. Sürecin ilerleyebilmesi için kendisinin daha etkin rol alabilmesi sağlanmalı” dedi.
“Devlet, iktidar, yargı ve tüm kurumlar elini taşın altına koymalı. Güvenlikçi dil değil özgürlükçü dil, korku politikası değil umut politikası üretilmelidir.”
Hatimoğulları: “Siyasi ve hukuki adımlar hızla atılmalı”
Partinin diğer Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sürecin “tarihi bir eşik” olduğunu belirterek hükümete çağrıda bulundu:
“Toplumun yürütme erkinden ve Meclis’ten beklentisi var. Siyasi ve hukuki adımlar gecikmeden atılmalı. Barışı sahiplenmek, hepimizin sorumluluğudur.”
Hatimoğulları, kadınlara, gençlere ve aydınlara da barış sürecine sahip çıkma çağrısı yaptı:
“Kadınlar bu topraklarda çatışmanın en ağır yükünü taşıdı. Şimdi barışın baş mimarı olmalıyız. Gençler, en çok bedel ödeyenler olarak barışı kurma sorumluluğunu üstlenmelidir.”
DEM Parti’nin açıklamasında, “sürecin provoke edilmesine izin verilmeyeceği” vurgulandı:
“Eski düzenin sahipleri, çatışmadan beslenen güçler bu süreci baltalamak isteyebilir. Ama biz barıştan vazgeçmeyeceğiz.”




