Kürt kadın gazeteciler, yaşamını 7 Ekim 1997’de yitiren Gurbetelli Ersöz’ü ölüm yıldönümünde andı. Jinnews’in haberine göre, kadın gazeteciler, Ersöz’ün özgür basın mücadelesinde yaktığı ışığın bugün hâlâ yol gösterici olduğunu vurgulayarak, “Gurbetelli bize ilham oluyor” dedi.
1965 yılında Elazığ’da doğan Gurbetelli Ersöz, Çukurova Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra akademik kariyerine başladı. 1990’lı yılların baskı ve sansür ortamında Özgür Gündem gazetesinde Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlenen Ersöz, Türkiye ve Kürdistan’da bu görevi üstlenen ilk kadın olarak tarihe geçti. Kadınların kalemiyle hakikati görünür kılmasının öncülerinden olan Ersöz, devlet baskısı ve soruşturmalarla karşı karşıya kaldı. Tutuklanmasının ardından gazetecilik yapması engellenince, 1997’de Özgürlük Hareketi’ne katılarak mücadelesini farklı bir alanda sürdürdü. Aynı yılın 7 Ekim’inde Dêrsim’de yaşamını yitirdi.
Ersöz’ün yaşamını yitirmesinin ardından kadın gazeteciler, onun bıraktığı mirası devralarak özgür basın geleneğini sürdürdü. 7 Ekim tarihi, Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak ilan edildi. Kadın gazeteciler, tüm baskılara ve engellemelere rağmen Gurbetelli’nin yaktığı meşaleyi taşımaya devam ettiklerini vurguluyor.
“Açtığı alanda nefes alabiliyoruz”
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Wan Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ceylan Şahinli, kadın gazeteciliğinde Gurbetelli Ersöz’ün bıraktığı mirası şöyle anlattı:
“21’inci yüzyıldayız ve bir kadın yüzyılından bahsediliyor. Her yerde bir kadın mücadelesi yükseliyor ama bu atmosferde bile kendimize yer bulmakta zorlanıyoruz. Gurbetelli Ersöz, bu alanda bize yer açan bir mirasın öncülerindendi. Erkek devlet şiddetiyle, feodal yapı ve eril zihniyetle mücadele ederek bize bir alan bıraktı. Bugün nefes alabiliyorsak, onun ve diğer kadın gazetecilerin açtığı alandadır.”
Şahinli, kadın gazetecilerin iki kat baskıyla karşılaştığını belirterek, “Devletin algı mekanizmaları hakikati çarpıtıyor. Kadın olarak bir de bu çarpıtılan gerçekliğin içinde iki kat ezilmişlik yaşıyoruz” dedi.
“Hakikati anlatmak için canlarını verdiler”
Şahinli, Rojava’daki çatışma bölgelerinde haber yaparken hayatını kaybeden gazetecilere de değindi:
“Rojava’ya yönelik saldırılar sırasında iktidar medyası Tişrîn Barajı’nın düştüğünü iddia etmişti. Oysa Cihan Bilgin oraya gidip hakikati ortaya çıkardı. Gerçeği anlattığı için hedef alındı ve katledildi. Bugün nefes alabiliyorsak, onların açtığı yoldur. Bizler de onların irade mirasını sürdürüyoruz.”
“Gurbetelli’nin başardığını bilmek bize cesaret veriyor”
Van Bölge Haber muhabiri Büşra Tekin, Gurbetelli Ersöz’ün ilk Kürt kadın Genel Yayın Yönetmeni olarak kadın gazeteciler için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi:
“Toplumda bazen yolumuzu kaybediyoruz ama birilerinin başardığını bilmek bize cesaret veriyor. Kadın olduğumuz için hayata 1-0 geride başlıyoruz. Bu nedenle Gurbetelli’nin başarısı bizim için sadece bir sembol değil, bir eylem çağrısı.”
Basının her dönemde önemli bir mücadele alanı olduğunu belirten Tekin, “Gerçek anlamda özgür bir basına ne zaman ulaşırız bilmiyorum ama önemli olan mücadeledir. Her gün bu uğurda bir adım atmak bile değerlidir” dedi.
“Cesareti ve direnişi bize miras kaldı”
Van Bölge Haber muhabiri Edanur Kuş ise Gurbetelli Ersöz’ün kadın gazetecilere “cesaret, direniş ve korkmamayı” miras bıraktığını söyledi:
“Onun döneminde çok fazla baskı vardı. Buna rağmen önemli roller üstlendi. Bizim içimize o ilhamı bıraktı.”
Sahada karşılaştıkları cinsiyetçi tutumlara da değinen Kuş, “Bir habere gittiğimizde erkek gazeteciler bizi arka plana atmaya çalışıyor. Taciz ve şiddetle karşılaşabiliyoruz. Ama buna rağmen özgür basın, hakikati anlatmaktan vazgeçmemektir” dedi.