Ekim ayı, her yıl düzenlenen Menopoz Farkındalık Ayı kapsamında dünyanın dört bir yanında kadınların yaşamındaki doğal bir dönemi konuşmaya, anlamaya ve görünür kılmaya çağırıyor. Bu yıl da amaç aynı: farkındalık yaratmak, tabuları yıkmak ve kadınları bilgiyle güçlendirmek.
Her yıl dünya genelinde 47 milyondan fazla kadın menopoz dönemine giriyor. 2030 yılına kadar bu sayının 1,2 milyara ulaşması bekleniyor. Çoğu kadın için bu süreç 45-55 yaş aralığında, yumurtalık fonksiyonlarının azalması ve östrojen seviyelerinin düşmesiyle başlıyor. Perimenopoz dönemi, düzensiz adetlerle kendini gösteren geçiş evresi olurken; menopoz adetlerin tamamen sona erdiği noktayı, postmenopoz ise sonrasındaki dönemi ifade ediyor. Bu aşamada sıcak basmaları azalabilir ancak kalp hastalığı ve osteoporoz riski artabiliyor.
Tıpta ve toplumda bilgi eksikliği
RevitaHealth uzmanı Dr. Ledivia Strauss, menopozun hem tıp eğitiminde hem de toplumsal söylemde uzun yıllar boyunca görmezden gelindiğini vurguluyor:
“Kadınlar çoğu zaman ergenlik ve hamilelik hakkında menopoza kıyasla çok daha fazla şey biliyor. Bu sessizlik, hem hastalarda hem sağlık profesyonellerinde büyük bir bilgi boşluğu yarattı,” diyor Strauss.

Bu eksikliğin sonucu, kadınların belirtileri doğal ve kaçınılmaz olarak görüp tedavi arayışına girmemesi. Strauss, sosyal medyada ve kamusal alanda artan açık konuşmaların bu sessizliği kırmaya başladığını, ancak farkındalığın hâlâ yetersiz olduğunu belirtiyor.
Tedavi mümkün: Acı çekmek kader değil
Strauss’un öncülük ettiği “Let’s Talk Menopause” etkinlikleri, Bayer iş birliğiyle Güney Afrika genelinde düzenleniyor. Bu kampanya, menopozun “katlanılması gereken” bir süreç değil, yönetilebilir bir sağlık evresi olduğunu anlatıyor.
Bayer’in desteklediği Hormon Replasman Tedavisi (HRT), doğru doz ve biçimde uygulandığında sıcak basmaları, uyku bozuklukları, ruh hali değişimleri, gece terlemeleri ve vajinal kuruluk gibi belirtileri hafifletiyor. Ayrıca kalp-damar hastalıkları riskini azaltıyor ve kemik yoğunluğunu koruyor.
Strauss, HRT’ye ilişkin en yaygın yanılgının meme kanseri korkusu olduğunu söylüyor:
“Bu korkular 2000’lerin başındaki yanlış yorumlanan çalışmalardan kaynaklanıyor. Yeni araştırmalar, 60 yaş altındaki sağlıklı kadınlarda HRT’nin güvenli ve etkili olduğunu gösteriyor.”
Ancak dünya genelinde menopoz semptomları yaşayan kadınların %80’i tedaviye ihtiyaç duymasına rağmen, yalnızca %20’si HRT kullanıyor. Güney Afrika’da bu oran %10’un altında. Strauss’a göre bu fark, damgalama, yanlış bilgi ve erişim sorunlarından kaynaklanıyor.

Belirtileri bilmek güç verir
Menopozun 34’e yakın bilinen semptomu bulunuyor. Sıcak basması ve gece terlemelerinin yanı sıra beyin sisi, kaygı, özgüven kaybı, kilo değişimleri ve uyku sorunları da sıkça görülüyor.
“Bu belirtiler sadece psikolojik değil; biyokimyasal temelleri var. Kadının ilişkilerini, iş hayatını ve kendilik algısını doğrudan etkiliyor,” diyor Strauss.
Yaşam tarzı da ilaç kadar etkili
Uzmanlara göre doğru beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve stres yönetimi menopoz döneminde sağlığı destekleyen temel unsurlar. Direnç egzersizleri, kas ve kemik yoğunluğunu korurken; protein, lif ve tam gıdalarca zengin bir beslenme, hormonal dengeyi güçlendiriyor.
Strauss, “Küçük ama istikrarlı alışkanlıklar uzun vadede büyük fark yaratır,” diyor ve ekliyor:
“Endişe, uykusuzluk ya da neşesizlik yeni normaliniz olmak zorunda değil. Bilgi, dayanışma ve doğru tedaviyle hayatın her döneminde güçlü ve canlı hissedebilirsiniz.”
Kaynak: NovaNews




