Van’da 27 Eylül 2024’te kaybolduktan sonra 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısında ölü bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu açıklandı.

Diken'de yer alan habere göre, raporda, Kabaiş’in ölümünün “suda boğulma sonucu meydana geldiği”, cinsel saldırı, travmatik etki veya zehirlenmeye dair tıbbi delil bulunmadığı belirtildi.

İki DNA tespit edildi, “bulaş ihtimali bertaraf edilemedi”

Adli Tıp, Kabaiş’in vücudunda sternal (göğüs) ve vajinal bölgede iki farklı erkek DNA’sı tespit edildiğini bildirdi. Ancak raporda, bu DNA’ların olay yerinden otopsi mahalline nakil süreci sırasında bulaşmış olma ihtimalinin bertaraf edilemediği ifade edildi.

Rapora göre, vajina ve göğüs bölgesindeki sürüntüler dışında alınan örneklerde sperme ait bulguya rastlanmadı.

Travma veya zehirlenme bulgusu yok

Kabaiş’in elindeki çürümeye bağlı ayrışma dışında kemik kırığı veya travmatik lezyon saptanmadı. Boyun kemiği örneklerinde de travma lehine bulguya rastlanmadı.

Toksikolojik incelemelerde, çürüme kaynaklı 39 mg/dL etil alkol ve az miktarda ilaç etken maddesi (ornidazole, rocuronium) tespit edildi.

Raporun yorumu tartışma yarattı

Ailenin avukatı Zeynep Demir, 10 Ekim 2025’te yaptığı açıklamada iki DNA tespitinin “cinsel saldırı olasılığını güçlendirdiğini” savunmuştu.

Kürtaj yasaklanamaz: İstanbul’da küresel feminist buluşma
Kürtaj yasaklanamaz: İstanbul’da küresel feminist buluşma
İçeriği Görüntüle

Ancak AA’nın aktardığı Adli Tıp raporunda, bu DNA bulgusunun bulaş olasılığıyla değerlendirildiği, Kabaiş’in cinsel saldırıya maruz kaldığına dair kesin kanıt bulunmadığı vurgulandı.

Rapor, Kabaiş’in ölümünün intihar mı, kaza mı yoksa bir başkasının etkisiyle mi gerçekleştiği konusunda “tıbben değerlendirme yapılamadığı” sonucuna vardı.

Kaynak: Diken