Diyarbakır sokaklarının yaz aylarında değişmez sesi vardır: “Ava Susêê!” Çıngırak sesiyle birlikte yükselen bu çağrı, yalnızca bir içecek satıcısını değil, aynı zamanda bir kültürü, bir hatırayı, bir hafızayı işaret eder. Halk arasında “Kürt kolası” olarak bilinen Ava Susê, meyan kökünden yapılan ve yüzyıllardır bu coğrafyada içilen bir şerbettir. Serinletici etkisi, şifa kaynağı olduğuna inanılan özellikleri ve Diyarbakır’ın gündelik yaşamındaki köklü yeriyle Ava Susê, sıradan bir içecekten çok daha fazlasıdır.

FilmAmed Festivali Diyarbakır’da ödüllerle sona erdi
FilmAmed Festivali Diyarbakır’da ödüllerle sona erdi
İçeriği Görüntüle

Kesên ku di remezanê da bixwazin hênik bibin "ava sûsê" vedixwin - Anadolu  Ajansı

Bin Yıllık Geleneğin Tadında

Mezopotamya’nın bin yıllık bitkisi meyan kökü, Ava Susê’nin kalbidir. Yüzyıllardır bilinen bu içecek, Diyarbakır’da yazın vazgeçilmez serinlik kaynağıdır. Meyan kökleri toplanır, kurutulur, dövülür ve uzun süre suda bekletilerek özü çıkarılır. Elde edilen koyu renkli, hafif topraksı aromalı bu şerbet buzla soğutulur. İlk kez tadanlara şaşırtıcı gelen tadı, bölge insanı için yazın serinliğiyle özdeşleşmiş bir lezzettir. Halk arasında “Kürt kolası” denmesi, onun hem doğallığını hem de toplumsal bellekteki gücünü anlatır.

Fotoğraf açıklaması yok.

Sokakların Çıngırağı: “Ava Susêê!”

Sur’un dar sokaklarında, Gazi Caddesi’nde ya da On Gözlü Köprü çevresinde yankılanan bir ses, Diyarbakır’ın yaz manzarasının ayrılmaz parçasıdır: “Werin Ava Susêê!” Sırtında bakır güğüm taşıyan satıcılar, ellerindeki çıngıraklarla içeceğin gelişini haber verir. Bu ses, yalnızca serinlik değil, aynı zamanda bir çocukluk hatırası, bir şehir belleği olarak hafızalara kazınmıştır. Bir tas Ava Susê içmek, Diyarbakır’da bir kültürle buluşmak, yaz sıcağında hayatı paylaşmak anlamına gelir.

Ava Susê yalnızca ferahlatıcı değil, aynı zamanda şifa niyetine içilen bir içecektir. Halk arasında mideyi rahatlattığı, böbreklere iyi geldiği, nefes açtığı düşünülür. Meyan kökünde bulunan glisirizik asit üzerine yapılan araştırmalar, antiviral ve anti-enflamatuvar etkilerinden söz eder. Diyarbakırlılar için ise bu bilimsel bilgilerden çok daha öte bir anlam taşır: Ava Susê, sıcağın ortasında hem bedene hem ruha iyi gelen bir gelenektir.

Kültürel Hafızanın Simgesi

Ava Susê, Kürt kültüründe yalnızca bir içecek değildir. Çıngırak sesi, bakır güğümün parıltısı, çocukluk oyunları arasındaki beklenmedik serinlik anısı… Tüm bunlar Diyarbakır’ın yaz hafızasının parçalarıdır. Bugün marketlerde şişelenmiş versiyonları bulunsa da, birçok kişi için gerçek tat sokak satıcılarının güğümünden içilendir. Ava Susê, hem nostalji hem aidiyet duygusu barındırır. Diasporadaki Kürtler için bile memleket ziyaretlerinde en çok özlenen tatların başında gelir.

Sonuç olarak Ava Susê, Diyarbakır’ın sıcak yazlarında serinliğin, Kürt kültüründe ise gündelik hayatın hafızaya kazınmış bir simgesidir. Bin yıllık geleneği, şifa niyetine içilişi ve sokakların sesiyle, bu içecek sıradan bir şerbetten çok daha fazlasıdır. Bir tas Ava Susê, geçmişle bugünü, kültürle gündeliği, serinlikle hatırayı aynı bardakta buluşturur.

Kaynaklar

  • Rudaw, “Meyan şerbeti Kürt Kolası” (2014).

  • Tigris Haber, “Ava Suse”. tigrishaber.com

  • Güneydoğu Ekspres, “Bir Tas Hatıra: Ava Susê”. guneydoguekspres.com

  • Nehaber Ajansı, “Diyarbakır’ın Bin Yıllık Şifa Kaynağı: Meyan Kökü Şerbeti”. nehaberajansi.com