AA Editör Masası’na konuk olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2012’de yürürlüğe giren 4+4+4 modelinin 28 Şubat sürecinde imam hatiplerin ve meslek liselerinin önünün kapatılmasına karşı atılmış önemli bir demokratikleşme adımı olduğunu savundu. Tekin, “Antidemokratik uygulamayı ortadan kaldıracak bir çözüm olarak eğitim sürecini ikiye böldük. Bu, dönemin şartları için çok anlamlı ve doğru bir tedbirdi” dedi.
Tekin, Türkiye’nin bugün geldiği noktada okullaşma oranlarının OECD ortalamasının üzerine çıktığını belirterek, “Hem yasakçı uygulamayı kaldırdık hem de uluslararası göstergelerde üst sıralara çıktık. Şimdi yeni bir tartışma yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
Zorunlu eğitimde değişiklik sinyali
12 yıllık zorunlu eğitim süresinin kısaltılması yönünde geniş bir kamuoyu beklentisi oluştuğunu kaydeden Tekin, “Yasa yapıcılara öneride bulunmadan önce hükümet olarak bir karar almak zorundayız. Bu karar Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alınacak ve kamuoyuna açıklanacak” dedi.
Öğretmen atamalarında yeni dönem
Tekin, öğretmen atamaları konusunda da önemli mesajlar verdi. AK Parti iktidarları döneminde öğretmenlerin yüzde 81’inin atandığını belirten Bakan, artık her yıl 40-50 bin öğretmen atamasının mümkün olmadığını söyledi:
“Öğretmen ihtiyacını büyük ölçüde giderdik. Bundan sonra her yıl ihtiyacımız oranında atama yapılacak. Umut tacirliği yapmayacağız.”
"Hiçbir branş diğerinden önemsiz değil"
Atama kriterlerinde branşlar arasında ayrım yapılmadığını vurgulayan Tekin, öğretmen ihtiyacının yapay zekâ uygulamalarıyla belirlendiğini anlattı:
“İhtiyacımız olmayan branşa öğretmen atamamız irrasyonel olur. İhtiyacımız hangi alandaysa oraya öğretmen atarız. Bütün branşlar bizim için eşit önemdedir.”
