Kürt Özgürlük Hareketi’nin 26 Ekim’deki geri çekilme açıklamasının ardından, çözüm sürecinin hukuki zemini ve toplumsal desteği yeniden gündeme geldi. Sürece ilişkin açıklama yapan isimlerden biri de 32 yıl cezaevinde kalan ve 2 Mayıs’ta Bolvadin T Tipi Cezaevi’nden tahliye edilen Cevat Yerdegül oldu.
Yerdegül, demokratik siyasetin önünü açacak bir sürecin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Kürt halkının dil ve kimlik hakları güvence altına alınmalı. Bu adımlar atıldığında toplumda hem güven hem de rahatlama sağlanır. Ne Türk halkı ne de Kürt halkı buna karşı çıkar” dedi.
Çözüm üretecek projelere ihtiyaç var
Sürecin yalnızca Türkiye’yi değil, bütün Ortadoğu’yu ilgilendirdiğini söyleyen Yerdegül, “Ortadoğu, çatışmaların ve krizlerin yoğun yaşandığı bir bölge. Bu nedenle çözüm üretecek projelere ihtiyaç var. Sayın Öcalan’ın geliştirdiği demokratik toplum perspektifi büyük bir fırsattır ve geçmişteki süreçler gibi heba edilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun çözümü için doğrudan muhatapla görüşülmesi gerektiğini vurgulayan Yerdegül, “Tecrit derhal kaldırılmalı. Sadece komisyonlar değil, gazeteciler ve farklı toplumsal kesimler de Sayın Öcalan’la görüşebilmelidir” dedi.
Medyanın diline de dikkat çeken Yerdegül, “90’lı yılların savaş dili çözüm üretmedi. Bugün benzer bir dilin devam etmesi toplumsal travmaları derinleştiriyor. Halkın en büyük ihtiyacı barıştır. Medya, barış dilini benimseyerek sürece katkı sunmalıdır” çağrısında bulundu.
Şu ana kadar yapılanlar halkı ikna etmeye yetmemiştir
Hükümetin attığı adımların toplumda yeterince güven yaratmadığını ifade eden Yerdegül, “Gerillanın geri çekilmesi bir iyi niyet göstergesidir. Ancak siyaset daha cesur olmalı. Şu ana kadar yapılan görüşmeler halkı ikna etmeye yetmemiştir. Güven verici, somut adımlara ihtiyaç var” diye konuştu.
Barış sürecinin ilerlemesi için hem siyasi hem hukuki düzenlemelerin zorunlu olduğunu vurgulayan Yerdegül, “Demokratik siyasetin önü açılmalı, Kürt halkının temel hakları güvence altına alınmalıdır. Bu şekilde hem güven hem de toplumsal rahatlama sağlanabilir” ifadelerini yineledi.
Toplumlar arası entegrasyonun inkâr üzerine kurulamayacağını belirten Yerdegül, “Her toplumun kendine ait kültürü, tarihi ve değerleri vardır. Demokratik entegrasyon, birbirini dönüştürmek değil, birlikte var olabilmektir. Sayın Öcalan’ın koşulsuz serbest bırakılması gerekir. Onun özgürlüğü barış sürecine güçlü etki eder. Tecrit sürdükçe sağlıklı bir süreç yürütülemez” dedi.
Yerdegül son olarak, önyargıların aşılması ve sürecin ilerlemesi için farklı kesimlerin de Öcalan’la görüşebilmesi gerektiğini vurguladı.