Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, T24’te yayımlanan yazısında Türkiye’deki siyasi sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Yazısında barış ve çözüm arayışında temel kavramın “silah” değil “kardeşlik hukuku” olduğunu vurgulayan Demirtaş, bu konuda hiçbir etkili adımın atılmadığını belirtti.

“Silah, kardeşlik hukukunu örselediği için öncelikle aradan çıkarılmalıydı. Ancak aynı zamanda kardeşlik duygusu da onarılmalıydı. Buna dair tek bir adım bile atılmadı” diyen Demirtaş, sürecin başarısızlığını “dinleme” adı altında yapılan yüzeysel görüşmelere bağladı.

Demirtaş, Meclis Komisyonu’nun etkili olabilmesi için atılması gereken sembolik ve toplumsal adımları sıraladı:

  • “Liderler, Adnan Menderes, Alparslan Türkeş, Orhan Doğan ve Mehmet Sincar’ın mezarlarını ziyaret edip oradan Anıtkabir’e gidebilirlerdi.”

  • “Konya’da Mevlana’yı, Doğubayazıt’ta Ehmedê Xanî’yi ziyaret edebilirlerdi.”

  • “Diyarbakır’da Amedspor ile Trabzonspor arasında bir kardeşlik maçı düzenlenebilirdi.”

  • “Milli Takım, bir maçını Diyarbakır’da oynayabilir, halk Milli Takım’a coşkuyla sahip çıkabilirdi.”

  • “Edirne’den ve Hakkari’den yola çıkan gençler Anıtkabir’de buluşup Türkçe ve Kürtçe kardeşlik bildirisi okuyabilirlerdi.”

  • “İzmir ve Kars’tan gelen gençler Çanakkale’de bir araya gelerek bildiriyi Meclis’e sunabilirlerdi.”

  • “Kültür Bakanlığı yedi bölgede kardeşlik konserleri organize edebilirdi.”

  • “Milli Eğitim Bakanlığı Türkçe–Kürtçe sözlükler ve gramer kitapları bastırıp öğrencilere dağıtabilirdi.”

  • “Bursa ve Diyarbakır Ulu Camilerinde aynı anda Türkçe ve Kürtçe hutbeler okunabilirdi.”

  • “Türk ve Kürt anneler, evlatlarının mezarlarını birlikte ziyaret edip Beştepe’de ağırlanabilirdi.”

Demirtaş, tüm bu önerilerin hayata geçirilmemesiyle birlikte kardeşlik hukukunun yalnızca söylem düzeyinde kaldığını, toplumsal bir onarım sürecinin hiç başlatılmadığını ifade etti.

“Yani kardeşliğin yasaları önce yüreklerde yapılmalıydı. Eğer bu adımlar atılsaydı, İmralı ziyaretleri dahi kriz konusu olmazdı,” diyen Demirtaş, bunun yerine gereksiz sloganlar, kışkırtıcı açıklamalar ve medyada nefret dilinin hâkim olduğunu vurguladı.

Kürtlerin Kökeni Bilimle Aydınlandı: Hint-Avrupa İzleri
Kürtlerin Kökeni Bilimle Aydınlandı: Hint-Avrupa İzleri
İçeriği Görüntüle

Demirtaş, özellikle muhalefet partilerine yönelik yargı ve idari operasyonların ayrışmayı derinleştirdiğini belirtti:
“CHP’yi hedef alan mutlak butlan, iptal, tutuklama, kayyım, casusluk ve rüşvet operasyonlarıyla ayrışma büyüdü. 30 yıllık cezalarını tamamlamış siyasi mahpuslar, hasta tutuklular dahi serbest bırakılmadı. Kayyım atanmış tek bir belediye halka iade edilmedi.”

Demirtaş yazısını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bugün kardeşlik hukuku onarılmadığı gibi, Türk–Kürt kardeşliğinin yanına Türk–Türk ayrışması eklendi. Kardeşlik önce kalplerde kurulmalı; aksi halde yasalar, politikalar ve masalar birer formalite olmaktan öteye gidemez.”