Barış Araştırmaları Derneği’nin Almanya’da düzenlediği konferansta, Türkiye’de çözüm süreci, demokratikleşme imkânları ve Kürt meselesinin güncel boyutları ele alındı. Konferansın en dikkat çekici konuşmalarından biri, tarihçi ve siyaset bilimci Prof. Hamit Bozarslan tarafından yapıldı.
Bozarslan konuşmasında, Türkiye’nin son on yılda “çok büyük bir medeniyet kaybı” yaşadığını vurgulayarak, “2013-2015 döneminde Türkiye'nin kuruluşu tartışılabiliyordu; bugün bu imkân kalmadı” dedi. Türkiye toplumunun giderek apolitikleştiğini belirten Bozarslan, Kürt meselesinin niteliğine dair şu tespiti yaptı:
“Kürt meselesi bir terör meselesi değildir. 40 yıllık bir sorun değildir. Emperyalizm ya da siyonizm meselesi hiç değildir. Kürt hareketinin amacı nesne olmaktan çıkıp özne haline gelme mücadelesidir.”
İbn Haldun ve Kant’tan örnekler vererek zaman, mekân ve dile duyulan güvenin Türkiye’de aşındığını söyleyen Bozarslan, Kürt meselesinin tartışılmasının aynı zamanda Türkiye’nin tarihsel sorgulamasını da beraberinde getireceğini belirtti. İspanya’nın Bask ve Katalan sorunlarını demokratikleşme ile eş zamanlı meşrulaştırmasına atıf yaparak, Türkiye’de de hem demokrasi meselesinin hem de Kürt meselesinin birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti.
Rojava’nın hem Kürtler hem de Suriye için kritik önemde olduğunu vurgulayan Bozarslan, “Rojavasız bir Kürdistan ampüte edilmiş bir Kürdistan olur; Rojavasız bir Suriye ise ya bir İslam emirliğine kayar ya da yeni soykırımlara açık hale gelir” dedi. Kürt hareketinin dışarıdan manipüle edilen bir yapı olmadığını, kendi toplumsal dinamikleriyle şekillenen bir özne olduğunu belirten Bozarslan, mevcut koşullarda hem mütevazı hem de radikal bir demokratik perspektifin zorunlu olduğunu söyledi.
Konferansın katılımcılarından Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aymaz ise sürecin daha cesur ve daha net tanımlamalara ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Daha açık tanımlarla bir rahatlama yaşanabilir” dedi.
Hamit Bozarslan kimdir?
1958’de Lice’de doğan Prof. Hamit Bozarslan, tarih ve siyaset bilimi alanlarında doktora yaptı. 1995-1997 yılları arasında Berlin’de Centre Marc Bloch’ta araştırmacı olarak çalıştı. Daha sonra EHESS – École des Hautes Études en Sciences Sociales’de akademik hayatına devam etti. 2002-2008 yılları arasında, aynı kurum bünyesindeki İslâm ve Müslüman Toplumları Enstitüsü’nün başkanlığını yürüttü.
Halen EHESS’te profesör olarak görev yapan Bozarslan; Ortadoğu’da şiddet, siyasal hareketler ve Kürt meselesi üzerine çalışmalarıyla tanınmaktadır. İletişim Yayınları’ndan çıkan eserleri arasında Ortadoğu: Bir Şiddet Tarihi (2010), Ortadoğu’nun Siyasal Sosyolojisi (2012) ve Türkiye Tarihi: İmparatorluktan Günümüze gibi kapsamlı çalışmalar yer almaktadır.
