Arizona’da doğan Danny Rensch, küçük yaşta satranca tutkulu bir çocuktu. Ancak bu tutku, sıradan bir hobiden çok daha fazlasına dönüşecekti. “Dark Squares: How Chess Saved My Life” adlı anı kitabında Rensch, çocukluğunun geçtiği “Church of Immortal Consciousness” adlı tarikatın içinde yaşadıklarını anlatıyor.
Tarikat, görünürde eşitlikçi bir topluluktu ancak içeride katı bir hiyerarşi ve itaat düzeni vardı. Aileler birlikte yaşar, çocuklar farklı ailelere dağıtılır, bireylerin hayatı liderlerin ruhani kararlarına göre şekillendirilirdi. Rensch, bu dönemde annesinden ayrılarak başka bir eve gönderildi.
Rensch’in hayatını değiştiren an, “Searching for Bobby Fischer” filmini izlediği gündü. Satranç, onun için hem bir kaçış hem de kimlik inşası haline geldi. Tarikat lideri Steven Kamp, Rensch’in yeteneğini fark edip onu özel eğitimlerle destekledi. Genç yaşta Arizona tarihinin en genç ulusal satranç ustası unvanını kazandı. Ancak bu başarı, üzerinde ağır bir baskı ve suçluluk duygusu yarattı.
Yıllar süren turnuvalar, seyahatler ve baskı sonucu Rensch’in sağlığı bozuldu; tinnitus ve kronik ağrılarla mücadele etti. Satranç artık özgürlüğün değil, zorunluluğun sembolü haline gelmişti. Yine de oyunla kurduğu bağ hiç kopmadı.
Rensch, evliliği ve çocuklarıyla birlikte tarikatı terk etti. Alkol ve bağımlılık sorunlarını geride bırakırken, satrançtan uzaklaşmak yerine onu yeniden anlamlandırdı. 2009’da Chess.com’da koçluk yapmaya başladı ve kısa sürede platformun merkezinde yer aldı.
Bugün Chess.com, 230 milyondan fazla üyesiyle dünya çapında satrancı erişilebilir hale getiren en büyük platform. Rensch, “Satranç insanlığın ortak mirası, biz sadece çobanlarıyız” diyor. Onun için artık amaç, elit bir oyunu herkesin dili haline getirmek.
Geçmişinin karanlık karelerinden bugünün ışığına uzanan Rensch, Jung’un sözünü kendine rehber edinmiş: “Bizi olanlar değil, neye dönüşmeyi seçtiğimiz tanımlar.”
