Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Melih Gülseren, “Terörsüz Türkiye” sürecine tam destek verdiklerini belirtti. Gülseren, “Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana demokrasimiz, her vatandaşın kendini ait hissettiği bir yönetim aracına dönüşemedi. Darbeler, askeri vesayet ve ideolojik dayatmalar toplumsal kırılmalara yol açtı. Bu kırılmalardan yalnızca Kürt vatandaşlarımız değil, farklı kimlik ve inançlara sahip tüm yurttaşlar etkilendi” dedi. Gülseren ayrıca son 20 yılda Kürtlerin kültürel ve ekonomik şartlarının iyileştirildiğini ifade etti.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Başkanı Serhat Çakmak ise somut yasal düzenleme önerileri sundu. Terörle Mücadele Yasası’nın 13 ve 7. maddelerinin değişmesi gerektiğini söyleyen Çakmak, “Türk Ceza Kanunu’nun 314/2. maddesi Venedik Komisyonu ve AGİT raporları doğrultusunda yeniden ele alınmalı. 3713 sayılı Yasa’nın 4 ve 5. maddeleri kaldırılmalı, 113 sayılı Yasa’nın ise tamamen yürürlükten kaldırılması gerekiyor. Ancak sürecin ilerleyişi göz önünde bulundurularak aşamalı düzenlemeler yapılmalı” dedi.
Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SODAD) Başkanı Kemal Akkurt da açılım politikalarının anayasal düzenlemelere kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı: “Barış ve özgürlük yanlısı partiler stratejik adımları dikkatle değerlendirmeli. Toplumsal muhalefet, hem şiddetin karşısında durmalı hem de güvenlikçi söylemin demokratik hakları bastırmasına direnmelidir. Terörsüz Türkiye hedefine demokratikleşme, eşit yurttaşlık ve barışçıl yöntemlerle ulaşılmalı.”
Hukuki Araştırmalar Derneği (HÜDER) Başkanı Hasan Oymak ise Türkiye’nin 50 yıldır terör sorunuyla mücadele ettiğini hatırlatarak, “Bu ağır yükten kurtulmaya ramak kala bazı çevreler süreci baltalamak istiyor. Ancak Terörsüz Türkiye bir devlet politikasıdır ve milletin arzusu olduğu için mutlak başarıya ulaşacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Toplantı, hukuk derneklerinin sunumlarının ardından akademisyenlerin görüşleriyle sürdü.
